Nükteler

Güneşe Düşen Su Damlası

Güneşin hararetini onun kudreti olarak kabul edersek, onun zıddı olan su, bu güneşe ârız olamıyor. Yerden buharlaşan sular kısa bir yolculuktan sonra, tekrar yağmur olarak yere iniyorlar.

Güneş sudan her zaman münezzeh ve uzak bulunuyor.

Bu güneşe bir damla suyun çıkmasına ihtimal verdiğiniz takdirde, artık denizlerin ve okyanusların da oraya taşınmasına yol açmış olursunuz. Bu noktada, bir damla su ile bir okyanus arasında fark yoktur. Her iki hâlde de güneşe acz girmiş ve onun harareti sönmeye yüz tutmuş demektir.

İşte, Kâdir-i Zülcelâl’in tecezzi ve inkısamı gayr-i kabil ve zatî ve ezelî olan bu nihayetsiz kudreti nazarında da bir tek nefsin yaratılışı veya ba’si (yeniden diriltilmesi) ile bütün insanların yaratılışı ve ba’si arasında zerre miskal fark tevehhüm edilse, misaldeki güneşe bir damla su düşmesi gibi, o kudrete de bir zerre aczin girdiği vehmedilmiş olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu