Ölümle kâinat kabuğu delinecek
Yumurtanın içindeki bir civcivin kâinattan habersiz olması gibi, biz de kâinat yumurtası içinde ahiretin keyfiyet ve mahiyetinden bihaber yaşıyoruz. İnsan ölümle bu yumurtanın kabuğunu delecek, ruhu beden denilen kafesten uçup nice âlemlerde tayeran edecektir.
Bir kimseye, “Şu eskimiş elbiseni çıkar, sana ondan daha güzel ve daha mükemmel bir elbise giydireceğiz.” denilse, elbette ki o adam ziyadesiyle memnun olur, mesrur olur. Böyle bir teklifi kabul etmeyen kişi ise divânelik etmiş olur.
İşte ölüm de ruhun eskimiş elbisesini çıkarması demektir. Elbisesi eskiyen bir kişi yenisine teveccüh ettiği gibi, ruh da, ihtiyarlıkta cesedin eskiliğinden âdeta mutazarrır olmakta, ulvî âlemlere çıkmak için bu beden libasından kurtulmak istemektedir.
Padişahların elbiseleri müzede muhafaza edilir, sonrakilere tevdi edilmez. Halife-i zemin olan insanın bedeni de mükerrem olduğundan, mevtten sonra, mahsus bir merasimle kaldırılır ve kabristana tevdi edilir.