Hikmet Dersleri

HAYRI DA O YARATIR ŞERRİ DE

İnsanların cüz’î iradeleriyle İlâhî emir ve yasakları tercihte serbest bırakılmaları Cenâb-ı Hakk’ın adaletinin icabıdır.  O Hâlık-ı Küllî Şey, kulun ihtiyarî fiillerini yaratmakta, onun cüz’î iradesini, arzusunu, tercihini şart kılmıştır. Yani, kul cüz’î iradesiyle bir fiile teşebbüs etmedikçe Cenâb-ı Hak o fiili yaratmamaktadır. Kul, ihtiyarî fiillerden hangisini tercih ederse -hayır olsun, şer olsun- Cenâb-ı Hak, dilerse, onu yaratmaktadır. 

Bir padişahın misafirhanesinde bulunduğunuzu, bu misafirhanenin her katında ayrı ayrı nimet ve ihsanların sergilendiğini ve bir hikmet için bodrum katının zehirli hayvanlarla dolu olduğunu farz ediniz. Ve yine padişahın, sizi üst katlardaki ziyafet yerlerine davet ve teşvik, alt kata inmekten ise men ettiğini kabul ediniz. Siz bu misafirhanenin asansörüne bindiğinizde istediğiniz katın düğmesine basabilirsiniz; nimetlere de kavuşabilirsiniz, zehirli hayvanlara da muhatap olabilirsiniz. 

İşte bu misal gibi, bizler cüz’î irademizle hayır ve şer, müspet ve menfi fiillerden her birini seçebilecek durumdayız. Hayrı seçtiğimizde Allah-u Azimüşşân küllî iradesiyle hayrı, şerri seçtiğimizde ise şerri yaratmaktadır. Bizim elimizde olan tek şey asansör düğmesine basmak hükmündeki tercihimizi kullanmaktır. Meselâ, görme fiilinde insanın elinde olan şey, helâl veya harama bakmayı tercih etmektir. Bundan sonrası, yani görmemizin bütün dâhilî ve haricî şartlarının yaratılması Cenâb-ı Hakk’a aittir.

Hayır olsun, şer olsun her şeyi Cenab-ı Hak yaratmakla beraber, hayra rızası var, şerre ise yoktur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu