Hikmet Pırıltıları

Kafası Kırılan Kim?

“Âhiretten kafası kırık kim gelmiş?” şeklinde bir soru soran kimse, he­nüz âhiret kelimesinin mânâsından bîhaberdir. Şöyle ki:

Âhiret, bu dünyanın ölümünden sonra açılacak bir başka âlem olduğuna göre, bir kimsenin oradan geri gelmesi için, kıyâmetin kopması, mahkeme-i kübrânın açılması, o adamın cezasını çekmek üzere cehenneme girmesi ve daha sonra oradan çıkıp yeniden dünyaya dönmesi gibi bir muhâlin haki­kat olması lâzım gelir.

Meselenin saçmalığını dünyevî şöyle bir misâl ile de gösterebiliriz:

Bir annenin rahminde vücud bulan ikizlerden birisinin dünyaya gel­diğini ve henüz dünyaya gelmeyen diğer çocuğa, “kardeşinin bu âlemde, şimdi anne kucağında ve baba ocağında ihtimamla beslendiğinden ve ken­disinin de o âleme yolcu olduğundan” bahsedildiğini farzediniz. Bu çocuk, bu hakikate karşı itiraz ile, “Dünyadan şimdiye kadar söylediğiniz tarzda ihtimamla beslenmiş olarak kim geldi ki, ben de o âleme inanayım?” dese ne derece divanelik etmiş olur.

Yukarıdaki sorunun çirkinliğine bu misâlin bedahetiyle bakılabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu