Hikmet Pırıltıları

Kur’an’ın Fâtiha’da Dercedilmesi

Cenab-ı Hakk’ın kudret kalemiyle yazmış olduğu şu kâinat kitabındaki birçok mes’eleler ve hâdiseler, Kur’ân-ı Kerîm’deki bazı hususlara alâmet ve işaret oluyor. Şöyle ki:

Kur’ân-ı Kerîm’in bir tek sûresine, hattâ bir tek kelimesine veya bir harfine dahi nazire getirmek beşer takatinin çok fevkinde olduğu gibi, şu kâinat kitabının bir tek cümlesi olan bir ağacın veya bir tek kelimesi olan bir elmanın ve bir tek harfi olan bir çekirdeğin nazirini getirmek de beşerin haddi değildir.

Cenâb-ı Hak, bir ağaçtaki bütün mânâları süzüp çekirdekte cem’ettiği gibi, bütün Kur’an-ı Kerîm’i de süzüp Fâtiha’da cem etmiş bulunuyor. Bazı haddini mütecaviz kimseler, Fâtiha’nın mücmel bir tercümesini getirerek, “bütün Kur’an, meselâ sûre-i Yasin, bunun neresinde?” diye ahmakâne suâl ediyorlar. Bu suâlin cevabına muhatap olabilmek de büyük bir ilimle olabileceğinden, mes’eleyi basit olarak şöyle izah ediyoruz:

Elimize bir elma çekirdeği alarak o şahsa soruyoruz: “Yapraklar bu çekirdeğin neresinde? Dallar neresinde yazılı? Çekirdeğin kökü nerede?” Mezkûr şahsın bize vereceği cevap şöyle oluyor: “Bu çekirdeği toprağa atıp beklemek veya bu mes’ele ile ilgili ilmin derinlerine varmak lâzımdır ki, mes’ele anlaşılsın.”

İşte, kâinat kitabında durum böyle olduğu gibi, Kur’ân-ı Kerîm’de de böyledir. Fâtiha çekirdeğinin nasıl büyüdüğünü ve ondan Kur’an ağacının nasıl çıktığını anlamak için de beklememiz, yani bunun için lüzumlu ilmi tahsil etmemiz lâzım geliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu