Tenasühün Mantık ve Hukuk Açısından Tutarsızlığı
Tenasüh varsa ve vâki ise, bütün insanlara şâmil olması, az çok her insanın, hâlihazır bedenine girmeden önce misafir olduğu bedenleri ve o bedenlerde iken yaptığı işleri hatırlaması gerekir. Milyarlarca insanın yaşamadıkları, bilmedikleri ve inanmadıkları bir hurafeyi, ısrarla piyasaya sürmenin mantık ve muhakeme açısından hiçbir değeri olamaz. Bu hurafe, insanların zihinlerine hangi maksatla yerleştirilmek istenmektedir? Doğrusu, bu husus düşündürücü ve ibret vericidir.
Tenasüh iddiasında bulunan üç grup insan vardır: Bunlar, birkaç çocuktan, psikopat ve ideolojik düzenbazdan ibarettir.
Bugüne kadar, sadece birkaç çocuk, başka cesetlerde yaşadıklarını iddia etmişlerdir. Hâlbuki altı veya yedi yaşlarındaki bu çocukların sözleri, hukuk ve ilim açısından bir değer taşımaz. Çünkü bunlar reşit değildirler. Kendi çocukluk dünyalarını yaşayan, temyize henüz kabil olmayan, hayâl ile gerçeği ayırt edemeyen tufeylilerin sözleriyle bir mes’ele isbat edilemez. Zira çevrelerini kendileriyle meşgul etmek, ilgilerini çekmek, itibarlarını yükseltmek, tanınmak ve “aferin” almak gibi birtakım psikolojik te’sirler altında kalabilirler. O hâlde, onların ciddiyetten uzak, hayâl mahsûlü konuşmalarının hukukî ve ilmî bir değeri olamaz. Zaten, tesbitlere göre, kendilerine tenasüh isnat edilen bu çocukların, sayıları üç-beş kişiyi geçmemektedir. İşte, bütün tenâsühçülerin dayandıkları delil ve bağlandıkları ip bu çocukların saçmasapan sözlerinden ibarettir.
Psikopatlara gelince, bunların aklî muvazeneleri bozuktur; ifadelerinde çok yönlü çelişkiler mevcuttur. Ciddî bir tedaviye muhtaç olan bu insanların ifadeleri üzerinde yorum yapmanın abes olduğu açıktır. Bunların beyanları da hukuk açısından geçersizdir; itibar olunamaz.
Tenasüh fikrini kabullenen üçüncü grup da belli bir ideoloji namına hareket eden samimiyetsiz ve kasıtlı kişilerdir. Allah’a ve âhirete inanmayan bir kısım dinsiz ve materyalist insanlar kasten, milleti ifsat etmek, dinî temayülleri kırmak, umumî itikad ve inancı sarsmak için, para ve menfaat karşılığında uydurma vak’alar hazırlamakta, üç-beş zavallıyı teyp gibi kurup, umumî efkârı bulandırmak istemektedirler.
Netice olarak, birkaç çocuğun, bir grub psikopatın ve birtakım kasıtlı kişilerin asılsız iddialarına dayanan bu hurafeye hakikat kisvesi giydirilemez.