Tertip ve Tanzim
Tek başına kalmış bir çark, bir motor, bir taş veya mücerred elektrik cereyanı kumaş dokuyamadıkları hâlde, bir araya geldiklerinde bir mensucat fabrikası oluyor ve bu fabrikada çeşitli kumaşlar istihsal ediliyor.
Bu bir araya gelme fiili, fabrikadaki bütün âletleri ve aralarındaki münasebetleri bilen ve umumun maliki olan bir zatı bedâhetle gösteriyor.
Aynı şekilde, tek başına kalmış toprak, güneş, hava, su, ay ve yıldızlar; insan, hayvan ve nebatat gibi mahsuller veremeyecekleri hâlde, bu cansız mahlûkat da bir tertip ile ve nihayet hikmetle bir araya getirilmiş ve kâinat, kâmil mânâsıyla bir insan fabrikası hâlini almıştır.
Elbette bu şuursuz azîm cirimler, bir Müdebbir‘in tedbiriyle, bir Hakîm’in hikmetiyle ve bir Kadir-i Zülcelâl’in kudretiyle bu vaziyeti alıyorlar.