Rahman'ın Misafiri İnsan

b. İstikamet ve Sadakat

İstikamet, doğruluk, aşırılığın her çeşidinden uzak durup, her işte itidal üzerine bulunmak, din ve akıl dairesinde yürümek manalarına gelir.

İslâm dinine göre istikamet, Allah-ü Teâla Hazretlerinin varlık ve birliğiyle beraber esma ve sıfatlarına iman edip, O’na şerik koşmamak ve O’nun emirlerini yapıp, nehyettiği şeylerden kaçınmaktır. Fert ve cemiyetin hukukunu muhafaza edip Peygamber Efendimiz (asm.) sünnetine tabi olup özünde ve fiilinde İslâmiyet’i iltizam etmektir. Allah’a verilen ahdi yerine getirmektir. Her an O’nun murakabe ve nezaretinde olduğunu bilmektir. İnsanın en güzel meziyet ve vasıfları arasında doğruluk en başta gelir.

Dürüstlük her şeyde itidalli olmaktır. Akıl ve İslâmiyet dairesinde yürüyen, dünyevi ve uhrevi vazifelerini İslâmiyet’e göre yapan bir Müslüman sırat-ı müstakim üzeredir. İstikamet üzere olan bir insan toplumun en değerli ferdidir.

Sadakat insanın sözüne, fiiline ve itikadına şamil olduğundan; dinin direği, edebin rüknü, mürüvvetin aslıdır. Bundan dolayı, bütün meziyetlerin ve güzel sıfatların menbaı, insaniyetin şerefi ve ahlâk-ı hasenenin ziynetidir.

Sadık olanları hem Cenab-ı Hak hem de bütün insanlar sever. Sadık insan, zarar bile görse sadakat ve doğruluktan ayrılmaz. Sadakat bir manevî feyizdir. O feyizden istifadeye çalışmak insaniyet namına bir mühim vazifedir. İnsanda esas olan doğruluk ve nezahattir. Şer ve günahlar ise arızîdir, gelip geçici hallerdir. Yaratılış itibariyle insan, berrak bir su gibidir; latif ve temizdir. Bu temizlik ve nezahet, onun sonradan iradesini yanlış kullanması sebebiyle bozulur

Öyle ise, insan-ı kâmil olmak isteyen kimsenin, manevî bir feyiz kaynağı olan bu ulvî meziyeti kendi hayatına maletmesi ve kemaliyle yaşaması gerekir. Zira, içtimai hayatın devam ve huzuru bununla temin edilir.

Her hususta istikamet mühim olmakla birlikte, özellikle umur-u diniyede çok ehemmiyetlidir. Bütün hareketlerinde sadakati kendisine temel prensip yapan bir kimse, hayatını daima huzur ve saadet içinde geçirir. Zira, her türlü saadet ve huzurun kaynağı ve meziyetlerinin temeli istikamettir. İstikametle hareket eden bir kimse, Hazret-i Peygamberin (asm.) ahlâkını kendisine örnek alır. Her insan ve özellikle de müslüman istikamet dairesinde yaşamaya mecburdur.

İstikametle hareket etmeyenin gayret ve çalışması heder olur ve cemiyet içinde bir itibarı olmaz. İnsan için özellikle mümin için istikamet temel bir şarttır. Çünkü iman istikameti icap eder. Peygamber Efendimiz (asm.) istikametin ehemmiyetini anlatmak için,

“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.”1 ayetinden dolayı “Hud suresi beni ihtiyarlattı.” diye buyurmuştur.

İnsanın kemali marifet-i ilâhiye ve amel-i salih iledir. Marifet-i ilâhiynin reisi iman, amel-i salihinki ise istikamettir. Sadakat büyük bir fazilettir. Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerîmin bir ayet-i kerimesinde sadıkları sena etmiştir. Peygamber Efendimiz de (sav) “ennecatü fissıdkı” (kurtuluş sıdktadır) buyurmuşlardır. Çünkü doğrunun yardımcısı Allah’tır. Yüce makam ve ali derece ancak istikamet ve hakkaniyetle mümkündür. Şairin de dediği gibi;

“İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah,
Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah.”

İnsan sadakatle haysiyet ve şerefini muhafaza ettiği gibi, tezellüle düşmekten de kurtulur.

Hazret-i Osman (ra.)

İstikamet bütün amellerde ihlasa dikkat etmektir.”

diye buyurmuştur. Cenab-ı Hak istikametle yaşayanları şu ayet-i kerimesi ile müjdelemektedir:

“Rabbimiz Allah’tır, deyip sonra istikamet üzere, doğru yolda yürüyenler yok mu, işte onların üzerine melekler inip; ‘Hiç endişe etmeyin, hiç üzülmeyin ve size vaad edilen cennetle sevinin!’ derler.”2

İstikametin zıddı ise hıyanettir. Hain insanlar Allah’tan korkmadıkları gibi, hiç kimseden de haya etmeyen zelil kimselerdir. Bunlar dünya ve âhirette huzur ve saadet bulamaz.. Çünkü vicdanları kendilerini mahkum eder.

Dipnotlar:

1 Hud Suresi, 11/112.
2 Fussılet Suresi, 41/30.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu