BÜYÜK CİHAD
İnsanın en büyük düşmanı kendi nefsidir. Zira terbiye edilmemiş bir nefis, kötülüklerin membaı, isyanların amiri ve bütün fenalıkların kumandanı olur.
Bu bakımdan nefisle cihat, büyük cihattır. Çünkü nefs-i emmare, insana diğer düşmanlardan daha yakın, şerri, diğerlerinden daha büyüktür. Terbiye edilmedikçe yahut esir alınmadıkça şerrinden kurtulmak mümkün değildir.
Nefisle cihat daimi, haricî düşmanla cihat muvakkattır; hatta bazı insanlar için hiç vuku bulmayabilir. Harbe iştirak edenler için de harbin bitmesiyle bu cihat sona erer. Nefisle mücahede ise böyle değildir. Bu cihatla herkes her zaman mükelleftir. İnsan, ömrünün sonuna kadar yılmadan, usanmadan onunla mücadele etmek zorundadır.
Haricî düşmanlarla yapılan cihatta insan muvaffak olursa gazilik şerefini kazanır; şehit olsa, velayet mertebesine erişir. Eğer insan, nefs-i emareye mağlup olsa şeytanın kumandası altına girer. Nefsin pençesi altında kahrolur, haysiyet ve şerefini kaybeder. Hayvani hislerin esiri olur. Böylece insaniyetini kaybeder ve hayvandan daha aşağı bir derekeye düşer. Üstadımızın ifadesiyle, “Dünyada çok seneler gam ve keder ve berzahta azap ve zarar ve ahirette cehennem ve sakar belasını” çeker.