İnsanın Kur’an’a Karşı Vazifeleri
Kur’an’a karşı, her mü’minin hürmette bulunması dini bir vecibedir. Ona karşı en ufak bir hürmetsizlik insanı helakete götürür. O ezeli ve ebedidir. Batmayan, sönmeyen ilahi bir güneştir. Kâinatımızı nurlarla doldurduğu gibi, ahiretimizi de o aydınlatacaktır. O, İslam dininin temeli ve esasıdır. Âlemlere rahmettir. Bir kanadı dünyada bir kanadı ahirettedir.
Kur’an’a karşı vazifemiz, her şeyden önce onun bir kelam-ı İlahi olduğunu şüphesiz tasdik etmektir. Kur’an’ın emrettiği şeyleri yapmak, yasakladığı ve uzak durmamamızı istediği şeylerden de kaçınmaktır. İhtiva ettiği hakikatleri gerek ferdi gerekse toplum hayatımıza tatbik etmektir.
Kur’an’a karşı vazifemiz;
– Kur’an’ın haber verdiği tarihi vakıa ve hadiseler üzerinde düşünerek, ibret almaktır.
– Kur’an’ı dikkatli bir nazar ile inceleyip, onun kutsiyetini bütün yönleriyle kavramaya çalışmaktır.
– Kur’an’ı okurken huşu içinde okumak, onu dinlerken Peygamber Efendimiz (asm)’den dinler gibi dinlemektir.
– Kur’an-ı Kerim’e abdestsiz dokunmamaktır.
– Kur’an-ı Kerim’i öğrenip öğretmektir.