Mürekkebi Nur Bir Hokka: Güneş
Yazıdaki güzellik ve onda tezahür eden ulvî mânâlar ve derin hakikatlar, mürekkebe isnad edilemez. Ancak, mürekkep, kâtipteki kemalâtın, maharetin, ilmin, san’at melekesinin tezahürüne bir âyinedir.
Kezalik, kâinat kitabında ve zemin yüzünde, bilhassa bahar faslında, gece gündüz sahifelerinde yazılan nebatat ve hayvanat denilen Rabbanî mektuplar, İlâhî nakışlar da mürekkep mesabesindeki camid, şuursuz ve iradesiz unsurlara isnad edilemezler. Nebatattaki ayrı ayrı hususiyetler ve hayvanattaki hissiyat, şuur, vicdan, fikir, ruh gibi mâneviyatlar meselâ, güneşe isnad edilemezler. Güneş, ancak Kâtib-i Ezelî‘nin mürekkebi nur bir Hokkası hükmündedir. Diğer sebepler ve unsurlar da böylece mütalâa edilmelidir.
Kâinat kitabında tezahür eden bütün hünerler, maharetler ve kemalâtlar, ancak Cenâb-ı Hakk’ın sıfatlarının ve isimlerinin tezahürleridir, tecellileridir.