Ruhun Eskimiş Libasını Çıkarması
Birisine, “Şu eskimiş elbiseyi çıkar, sana ondan çok daha mükemmel bir elbise giydireceğiz.” denilse, o adam elbette memnun olur. Bu teklifi kabul etmeyip, bağırıp çağırsa divânelik eder.
Ölüm de ruhun bedeni, yani, eskimiş libasını çıkarması demektir. Elbisesi eskiyen yenisine teveccüh ettiği gibi, ruh da ihtiyarlıkta cesedin eskiliğinden âdeta mutazarrır olmakta, ulvî âlemlere çıkmak için bu beden libasından soyunmak istemektedir.
Burada şu hususa da işaret edelim:
Terhis olan bir nefer, elbisesini kışlaya bırakır. Daha sonra gelenler bu libası giyerler. Fakat padişahların elbiseleri müzede muhafaza edilir, sonrakilere tevdi edilmez.
Halife-i zemin olan insanın bedeni de mükerrem olduğundan mevtten sonra, mahsus bir merasimle kaldırılır ve kabristana tevdi edilir.