Zulüm
Zulüm; “adalete zıt olan fiil ve hareket” manasındadır. “Haktan batıla intikal etmek, hakkı layık olduğu yere vermemektir.”
İnsanları, milletleri ve devletleri soyarak, haksız kazanç elde ederek fakirlerin ve masum insanların hakkını yiyerek refah içersinde yaşamak en büyük zulümdür. Zulüm vasıtalarından biri de rüşvettir. Çünkü rüşvetle, devlete ve millete ait olan mal gasbedilmektir. Zenginlere itibar edipte fakirleri hakir görmek zulmün başka bir şeklidir.
Zulüm, bütün insanların sevdiği, hasretini çektiği ve alemin nizam ve intizamına vesile olan adaletin zıddıdır. Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Kerîm’de kullarına adalet ve ihsanı emretmiştir. Bu iki fazilet hiçbir zaman birbirinden ayrılamaz. Çünkü şefkat ve merhamet, adaletin hüküm sürdüğü milletlerde kendini gösterir. Adalet, alemin nizam ve intizamına vesile olduğu gibi zulüm de devletlerin ve milletlerin inkırazına sebeptir. Zulmün ateşi dünyada mazlumu, ahirette de zalimi yakar. Bu bakımdan Cenab-ı Hak, değil zulüm etmeyi, zalimlere taraftar olmayı ve onlara meyletmeyi bile yasaklamıştır.
Zulüm, hem şer’an, hem aklen, hem de hikmeten reddedilmiştir. Başkasının maddi ve manevi hukukuna tecavüz etmek zulüm olduğu gibi, bir kimsenin kendi nefsine zarar vermesi ve gadretmesi de zulümdür; ibadet yapmaması, haram yemesi, büyük günahları işlemesi gibi.
Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de mealen:
“Siz zalimlere meyletmeyiniz. Tâ ki, cehennem ateşi sizi yakmasın.”171
buyurur. Bu ayet-i kerimede Cenab-ı Hak, yalnız zalimlerin emirlerine itaat eden, onları ta’zim eden, onları meth edenlerin değil, zalimlere az bir meyil gösterenlerin, onların zulümlerine razı olanların, onlara iltifat ve muhabbet edenlerin dahi cehennem ateşinden kurulamayacaklarını bildirmektedir. Zulmedenlere meyledenin cezası cehennem olursa, bilfiil zulmedip, haksızlıkla hükmeden reis ve hakimlerin akıbetlerinin ne olacağı düşünülsün.
Bu ayet-i kerimenin yanı sıra Allah-ü Teâla Hazretleri Sûre-i İbrahim’de mealen:
“Zalimlerin yapmış oldukları amellerden Cenab-ı Hakkı gafil sanmayınız.”172
buyurmaktadır. Bu ayette Cenab-ı Hak bütün zalimlerin dehşetli bir günde azap çekeceklerini ihtar ediyor. Allah-ü Tealanın zalimlere, kâfirlere, hak ve hukuka tecavüz edenlere layık oldukları cezayı vermesi hikmet ve adaletinin muktezasıdır.
“Mazlumun duası ve bedduası ile Allah (cc) arasında hiçbir perde yoktur.”173
“Mazlumun ahı, zalim için en keskin kılıcın görmediği işi görür.”
gibi hadis-i şerifler meşhurdur. Bu hadisler zulmün ne kadar nefrete layık, hakkın ne kadar ali bir sıfat olduğunu ortaya koymaktadır.
Zulüm, bütün semavi dinlerde haram kılınmıştır. Zulmü seven hiçbir fert, hiçbir millet yoktur ve ondan herkes nefret eder. Zulmeden bir millet veya kavim ne felah bulur ne de düşmanına daimî galebe edebilir.
Dipnotlar:
171 Hucurat Suresi, ayet, 112; Hud Suresi, ayet, 113.
172 İbrahim Suresi, ayet, 42.
173 Buharî, Müslim.