Bediüzzaman Hazretleri, ilim ve irfan yuvalarının söndürüldüğü, geçmiş ile geleceği birleştiren tarihî bağların koparıldığı, şefkat ve hürmet mefhumlarının zedelendiği, ahlâk ve hayâ ile istihza edildiği bir zamanda cihad meydanına bir arslan gibi atılmış, neşrettiği Kur’ân Nurlarıyla batı kaynaklı bütün şüphe ve tereddütleri defetmiş, şu milleti düştüğü, daha doğrusu düşürüldüğü, bu elim vaziyetten Kur’ân’ın sönmez ve söndürülemez nuru ile kurtarmaya muvaffak olmuştur.
“Elleri bağlı, zaif ve hasta bir tek adama ordular taarruz” ettiği halde o, bu gayesinden dönmemiş, davasından zerre kadar taviz vermemiş, eğilmemiş, yılmamış ve yıkılmamıştır. İzzet-i imaniyesinden gelen büyük bir şehametle, gizli zındıka komitelerinin bütün planlarını akim bırakmıştır. Tarih bu harika metanet ve gayreti, sabır ve tahammülü, celadet ve şecaati hakkıyla takdir edip, hayranlıkla yâd edecektir…
