Çivinin İddiası
Bir fabrika, temelinden çatısına ve motorlarından en küçük bir çivisine kadar her şeyiyle bir intizam ve tenâsüb üzere kurulmuş ve böylece ona semeredar bir vaziyet verilmiştir. Bu fabrika sahibinin ilminde olup, her birisi kendine lâyık bir makama koyulmuş ve o makama münasip vazifelerle tavzif edilmiştir.
Şimdi, böyle bir fabrikada herhangi bir çiviyi bir an için şuurlu farzediniz. Bu çivi haddini tecâvüz ederek fabrikadaki umum faaliyetlerin kendi ilmi üzere ve arzusu istikametinde yapılmasını dâva etse ne derece hamakat etmiş olur!
İşte, akıl da bu muhteşem kâinat fabrikasında bir çivi mesâbesinde olmaktadır. Ne hâdisat onun keyfine göre cereyan edecek ve ne de felek çarkları onun dediği gibi dönecektir. O hâlde, aklın haddini tecâvüz etmemesi ve kâinattaki hâdisata yön vermeye kalkmaması elzemdir. Bunun aksi ise onun helâketi demektir.