Bediüzzaman'ı Nasıl Tanıdım?

Risale-i Nur’un Mevzuu İman Hakikatlarıdır

Risale-i Nur, Kur’an’ın hayattar unsurları hükmünde olan iman hakikatlarını ihtiva ettiğinden dolayı, cidden en büyük bir ehemmiyeti haizdir. İlmin şerefi, mevzuuna göre olduğundan, Risale-i Nur’lar bu cihetle çok ulvîdir, şereflidir, azizdir.

Risale-i Nur, Cenâb-ı Hakk’ın vücûb-u vücudundan, esma ve sıfat-ı mukaddesesinden, efâl-i Rabbaniye’sinden, şûunat-ı İlâhiye’sinden, mârifet-i İlâhiye tabakalarından, ahkâm-ı İlâhiye’den muhabbetullahdan, mehafetullahdan, insanın gaye-i asliyesinden, yaratılışın ince hikmet ve maslahatlarından, hayat-ı kalbiyeden, hayat-ı semaviye ve ruhaniyeden, âlem-i âhirete ait geniş ve derin mesailden, mânâ âleminin esrarından bahisler açar. İnsanı marifet ikliminin engin ve zengin sahalarına doğru çeker. Nazar ve fikirleri bu derya-yı latifenin cereyan-ı şirinine kaptırarak vecd, sürür ve huzur içerisinde azîm ve iştiyakın kulaçlarıyla, o enginlere doğru yüzdürür, daldırır. İnsan sinesine tabaka tabaka dizilmiş en ince duygu ve hisleri ihtizaza, ayrı ayrı latifeleri cûş-u huruşa getirip, her kalbi, kabiliyeti nisbetinde feyizyâb eder, irfana mazhariyetle ilâhî esrara kavuşturur.

Akıl dahi, o umman-ı marifeti seyr ve temaşa ettikçe, bir gavvas gibi o deryanın derinliklerine daldıkça Şûun-u Rabbaniye’ye ve esrar-ı İlâhiye’ye âit nice nice baha biçilmez, emsalsiz define ve hazineleri keşfeder.

Risale-i Nur, okuyucusunun ruhuna, kimi sevmesi lâzım geldiğini, yâni hakiki mahbûb, hakiki matlûb, hakiki maksûd, hakiki mabûd’un kim olduğunu ders verir. Dâvayı öğretir, sevdayı öğretir. İnsanın hakiki meşgale ve maksadını ta’lim ettirir. İnsandaki kemâlâtın, ancak irfanında, idrakinde, vicdanında, ibadetinde tecelli edeceğini beyan eder. Nazar-ı iştiyakları hâkikata celbedip, ruhları cezbeder. Kalblerin temayülünü Hakk’a çevirir, Allah’a dost kılar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu